yazlık bir limandaydık.
benim üstümde beyaz gömlek, altımda ıslak kum rengi pantalon; onunsa su yeşili, yazlık, çiçekli bir elbisesi vardı. ilk kez o an gördüm onu. görmek ne demekti o an öğrendim. ağustos'un güneşi parlatıyorken saçlarımızı, göz göze gelmemizle kala kalmamızın bir olması kaçınılmazdı.
cesaretim zaten varmış, aniden açığa çıktı beni bile şaşırtarak. söz verdim kendime, benim hemen şu an bu kızla tanışmam lazım dedim. o da aynı niyette olacaktı ki yanına yaklaştığımda kendimi evimde gibi hissetmeye başlamıştım. gülüşünden anladım, aşk diye bir şey gerçekten vardı.
derken enseme inen bir darbeyle yere yığıldım. uyandım, buradayım... yıllardır bekliyorum, ne olduğunu hâlâ anlamadım. paranormal bir olayın içindeyim sanırım, korkmuyorum. özlüyorum sadece. kaybettiğim güzel ihtimallerin bir adım ötemde gözükmesini özlüyorum. hiçbir şey görememek en zoru. ben bu sözlüğe nasıl geldiğimi bilmiyorum ama gelmeden evvel neredeydim çok iyi biliyorum. umarım bir yanım hâlâ oradadır. umarım bir yerlerde hâlâ güzel şeyler vardır.
.
falan fişman hikayesel karalamalar;
(#4047176)